
The Chaser
Güney Kore derim başka da bişey demem... Adamların kafası bir başka çalışıyor film sektöründe. Kısa yoldan tüme varım yapmak gerekirse Güney Kore'li senarist ve yönetmenler "arızalı beyinler" kardeşim... Örnek vermek gerekirse Oldboy'un yönetmeni Chan-wook Park. Adam dehşet bir intikam üçlemesi yarattı. Oldboy'la da tavan yaptı. Oscar falan dağıtıyorlar ya... Yalan hepsi... Kaba tabirle film mi yahu onlar? dedirtecek cinsten Güney Kore filmleri... Şahsen arızalı bir beyin olduğum için de gidip de Güney Korelilerin aşk filmlerini izlemiyorum. Nerede var apık sapık, gore filmler ben oradayım. Yakın arkadaşım Seçkin'e de selamlar bu bahane ile... Açın da bir izleyin "Visitor Q" filmini. Bakalım ne diyecek çevrenizdekiler. Arşivimdeki filmlerle direk ipe götürülmem lazım ya, o da ayrı bir konu. (Hayır itiraf değil bu... Kendimle hesaplaşma yazısı da değil. Mutluyum ben gore filmlerden.) Sadede geri dönelim. 3 hafta önce izlemiştim The Chaser'ı. Tabi ki, çok uluslu bir şirketin CEO su olduğum için blog'a aktaracak zaman bulamadım :)) Nasıl oluyorsa? Boş zaman zenginiyim şu sıralarda. Fatih'e selamlar :)) Oldboy'dan sonra intikam ve iç daraltma konusunda bu kadar iyi film izlememiştim. Feci daraldım. Bitsin yahu film de laptopa kafa atayım dedim filmin sonlarına doğru. Spoiler vermeyeyim ama feci gıcık oldum filmin 2. başrol oyuncusuna... Filmin orjinal ismi "Chugyeogja" Link vermeyeyim ama bulamadım ben hacı derseniz yollarım... Bayanlar baylar. İzleyin Güney Kore filmlerini. Sağlam bütçe ayrılabilse tanıtımlarına, dünyayı sallar bu filmler... Çok yakında tahtalı köye göç etmeden seyredilmesi gereken en iyi 10 iç daraltıcı film adlı kayıt da yayınlayacağım. Stay Tune..! Bye Bye...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder